Günümüzde genç-yaşlı fark etmeksizin kahve bağımlılığı söz konusudur. Geçmişten gelen kültürdür aslında kahve… Hatta büyüklerimiz “bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı vardır “ derler… Hayatımıza o kadar yerleşmiş bir alışkanlık ki “her şartta ne olursa olsun o kahveyi içmeliyiz” anlayışını benimsedik. Hatta kahvesiz uyanamayan, yürüyüşünü kahvesiz asla yapamayanlar bile var.
Şimdi gelelim kahvenin vücudumuza 40 yıldan fazla olan hatrına ve bilinçsizce tüketildiğindeki zararlarına…
Kahvenin araştırmalara göre faydaları nelerdir?
–Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi vardır ve yağ yakımına olan katkısı da yapılan son çalışmalarda ispatlanmıştır.
Özellikle yapılan çalışmalarda içerdiği kafeinle orantılı olarak %3 ila %11 arasında metabolizma hızını arttırdığı gözlenmiştir. Sonuç olarak bu çalışmalarda günlük 1-2 fincan kahve tüketiminin metabolizma hızını arttırma da etkili olacağı yönünde olmuştur.
-Fiziksel Performansı Büyük Ölçüde İyileştirebilir.
Kafein, adrenalin seviyelerini artırıp fiziksel performansta önemli gelişmelere yol açar.
Egzersiz performansının artırılmasında da etkilidir. Hatta yapılan araştırmalar egzersiz öncesi kahve içmenin performansı %12,3 artırdığını göstermektedir.
Soru: Kahveyi spor öncesi mi, sonrası mı içelim?
Cevap: Ben öncesi diyebilirim. Çünkü içerisindeki kafeinin algı düzenleyici yapısı, beyne giden sinir algılarını uyarıp uyandırır. Tabi ki içtiğiniz kahvenin sertliği de çok önemlidir. Gün içerisinde tükettiğiniz kahveler az kavrulmuş yani hafif ve orta sertlikte, spor öncesi tükettikleriniz ise daha fazla kavrulmuş sert kahveler olmalıdır.
-Bazı kanser türlerinin görülme riskini azaltmıştır.
Kahvenin 1 fincanında ortalama 150-550 mg antioksidan bulunmaktadır. Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girer ve hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşme yani tümör oluşturma risklerini ve hücre yıkımını da azalttır. Özellikle kahvenin kolorektal ve karaciğer kanserlerine karşı koruyucu olduğu görülmüştür.
Araştırmalar, kahve içenlerin karaciğer kanseri riskinin% 40’a kadar daha düşük olduğunu göstermektedir.
Benzer şekilde, 489.706 kişide yapılan bir çalışmada, günde 4-5 fincan kahve içenlerin kolorektal kanser riskinin% 15 daha düşük olduğunu bulunmuştur. Karaciğeri koruyucu etkisiyle siroza yakalanma riskini de azaltmıştır.
-Tip 2 Diyabet riskini azaltır.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmada bir bardak kahvenin tip 2 diyabet riskini %9 azalttığını kafeinsiz kahvenin %6 azalttığını kanıtlamıştır.
-Nörolojik hastalıklardan olan Alzheimer ve Parkinson’un oluşum riskini içeriğindeki kafein sayesinde azalttığı tezi araştırmalarla desteklenmiştir.
Amerika’ da yapılan son araştırmalarda düzenli kahve tüketen bireylerin Parkinson ve Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %31 daha az olduğu tespit edilmiştir. Fakat aynı çalışma sonucunda kafeinsiz kahve tüketenlerde aynı sonuç elde edilmemiştir. Dolayısıyla kahvenin içerisinde bulunan kafeinin koruyucu etki sağladığını söyleyebiliriz.
-Mutluluk hormonlarından biri olan dopaminin salgılanmasını uyararak kendini daha iyi hissetmeni sağlar ve bu da depresyonla savaşmanızda etkili olabilir.
Ayrıca daha az yorgun hissetmenize ve enerji seviyelerini artırmasına yardımcı olabilir.
Kahvenin çok tüketiminin sebep olabileceği zararlar nelerdir?
-Kalp problemlerine sebep olabilir.
Kafein, kan basıncında ani yükselmelere sebep olmaktadır. Bazı hassas bireylerde kalp aritmisini arttırır. Düzensiz kalp atışları, kalp çarpıntısına ya da taşikardi gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
-Kafein diüretiktir.
Bu yüzden de vücutta su kaybına neden olur. Fazla kahve içenlerin o oranda fazla su içmeye önem vermelidir.
-Yapılan birçok çalışmada, günde 300 mg dan daha fazla kafein alımının gebe kalmayı geciktirdiğini bulunmuştur.
Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltabiliyor.
-Çok fazla miktarda kahve tüketmek idrarla kalsiyum atımını arttırır.
Bu kaybı dengeleyebilmek için aşırı kahve tüketen kişiler, kalsiyum zengini besinlerden bol miktarda tüketmeye dikkat etmelidirler.
-İçerisindeki kafein demir mineralinin emilimini olumsuz yönde etkiler.
-Uykuya dalmayı zorlaştırır veya uyku süresini azaltabilir.
-Gerginlik ve asabiyete sebep olabilir.
Soru: Peki kahve ne kadar tüketilmeli?
Cevap: En fazla 3 fincan kahve tüketilmelidir. Benim önerim ise 2 fincanla sınırlı kalmasıdır. Çünkü farklı gıdalardan da ekstra kafein alabiliyoruz. Fazla kafein tüketimi de migren ağrıları, uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, sık idrara çıkma veya idrara çıkmayı kontrol edememe, mide rahatsızlıklarına neden olabilir.