Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtımını yaptığı 2021 yılı ekonomik reform paketinin ayrıntıları:
DÖVİZLE BORÇLANMA YERİNE TÜRK LİRASI İLE BORÇLANMA
Borç yönetimini, bütçe finansmanı için borçlanmanın yanında, borç stokunun yapısını da idare etme yaklaşımıyla yürütüyoruz. Bu çerçevede, borç stokunun dış şoklara karşı duyarlılığını azaltabilmek için döviz cinsi borçların, toplam borç stoku içerisindeki payını düşürüyoruz. Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak, Türk Lirası cinsi senetleri kullanacağız. Borçlanmanın ortalama vadesini, piyasa şartları ile uyumlu olarak artırıyoruz. Hazine nakit yönetimini de daha güçlü hale getiriyoruz. Bunun için Hazine’nin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını, Tek Hazine Kurumlar Hesabı Sisteminde toplayarak, nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz.
KÜÇÜK ESNAFA VERGİ MUAFİYETİ VE 7/24 DİJİTAL VERGİ DAİRESİ SİSTEMİ
Kamu maliyesinin gelir tarafını oluşturan vergi politikalarını hem sadeleştiriyor, hem de öngörülebilirliği artıran adımlar atıyoruz. Esnaf kardeşlerime buradan güzel bir müjde vermek istiyorum. Salgın döneminde esnafımızın ne gibi zorluklarla mücadele ettiğini biliyoruz. Reform paketimizde, dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor. Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, tornacı, çay ocağı işletmecisi, terzi ve tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz. Kapsama giren esnafımızı çok ciddi olarak rahatlatacağına inandığım bu kararın, şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Vergi Usul Kanununu, kayıtdışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncelliyoruz. Güncelleme sonrasında mükelleflerimizin noter tasdiki, muhafaza ve bildirim gibi yükümlülükleri önemli ölçüde hafifletilmiş olacaktır. Vergi cezalarında uzlaşma kapsamını genişletiyoruz. Elektronik defter ve elektronik belge kullanımı uygulamasını kademeli olarak yaygınlaştırarak, vergi kayıp ve kaçağını azaltıyoruz. Vatandaşlarımız vergi dairesine bizzat gitmeden, işlemlerini dijital ortamda yapabilsinler diye, 7 gün 24 saat hizmet verecek Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatıyoruz. Mükellef memnuniyetini sağlamak ve hizmet kalitesini artırmak için Dijital Vergi Asistanı sistemini devreye alıyoruz. Uluslararası yatırımcıların vergi hususunda karşılaştıkları sorunları da reform kapsamına aldık. Bu çerçevede ortaya çıkabilecek muhtemel sıkıntıları engellemek amacıyla, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarını revize ediyoruz. Birden fazla ülkeyi ilgilendiren vergi meselelerinde karşılıklı anlaşma yöntemini daha yoğun şekilde kullanacağız. Yatırımcı güvenini ve vergideki öngörülebilirliği artırmak amacıyla, Peşin Fiyatlandırma Anlaşmalarını yaygınlaştırıyoruz. Kamuya süresinde ödenmeyen borçların tek bir idare tarafından tahsil edilmesini sağlayarak, vatandaşlarımızın sıklıkla karşılaştıkları problemlerden birine daha çözüm getiriyoruz. Vergi denetiminde, standart, öngörülebilir ve haksız rekabeti önleyen modellere geçiyoruz. Bu sayede, vergi incelemelerinde sektörler ve konular itibarıyla ortaya çıkabilen farklı uygulamaları ortadan kaldırıyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği hızdan faydalanarak, mükelleflerimizin uzun süreye yayılan denetimlerden kaynaklanan sıkıntılarını da çözüyoruz. Elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu içeren Dijital Vergi Denetimi sistemini geliştirerek, vergi inceleme sürelerini kısaltıyoruz.
KAMU ALIM İHALELERİNDE DİJİTALLEŞME VE KAMU ALIMLARINDA STANDART
Kamu harcamalarıyla ilgili en önemli reformlardan birini de kamu alım ihalelerinde yapıyoruz. Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz. Önemli ölçüde azaltacağımız kamu alım ihalelerindeki istisnalardan, muhafaza edilecekleri de disiplin altına alıyoruz. Ayrıca, Sektörel Kamu Alımları Kanununu çıkarmak için de hazırlıklara başlıyoruz. Kamu ihalelerine katılacak firmaların liyakat ve yetkinliklerini, ihaleden önce objektif şekilde tespit ederek kamuoyuyla paylaşıyoruz. Dijital olarak işleyecek bu sertifikasyon sistemi herkese açık olacaktır. Bu sistem üzerinden yapılacak ihalelerin daha hızlı, daha kolay ve daha az maliyetle gerçekleştirilmesini temin ediyoruz. Kamunun ekonomide ölçek oluşturma gücünden azami seviyede faydalanmak istiyoruz. Bu çerçevede, kamu alımlarını yerli ürünlere yönlendirerek, yurt içi sanayinin gelişmesine, çeşitlenmesine ve büyümesine katkı sağlıyoruz. Stratejik sektörlerdeki ürünler için yerliliği artıracak ve teknoloji transferini sağlayacak alım garantilerinin önünü açıyoruz. Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için Sanayileşme İcra Komitemizin çatısı altında, Merkezi İzleme Sistemi kuruyoruz. Oluşturacağımız ihale şartname havuzlarıyla, kamu alımlarına standart getiriyoruz.
KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ KANUNU ÇIKARILACAK
Şehir Hastanelerinin en somut örneği olduğu Kamu Özel İşbirliği Projelerimizin başarısı, tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Bu uygulamayı bir üst seviyeye taşımak amacıyla, Kamu Özel İşbirliği Kanununun çıkarılmasını planlıyoruz. Böylece, yatırımcıların tek bir kanun ile muhatap olmasını, projelerin hukuki altyapısının güçlendirilmesini, sektörler ve projeler arasında önceliklendirme yapılabilmesini, süreçlerin daha öngörülebilir hale gelmesini hedefliyoruz. Kamu İktisadi Teşebbüslerimizi günün ihtiyaçları ışığında reforma tabi tutmak üzere bir çalışma başlatıyoruz. Amacımız, mevcut Kamu İktisadi Teşekküllerimizden güçlü ve rekabetçi küresel şirketler çıkartmaktır.
ENFLASYONLA MÜCADELE VE TEK HANELİ ENFLASYON
Öncelikli gündem maddelerimizden birisi de enflasyonla mücadele olacaktır. Hedefimiz tek haneli düşük enflasyon oranlarına ulaşmaktır. Yatırımlarda öngörülebilirliği azaltan, vatandaşımızın günlük hayatına olumsuz etkileri olan enflasyonla mücadeleyi ilk kez vermiyoruz. Biz, bir dönem yüzde 100’leri geçen enflasyonu, son olarak yüzde 30’lar civarından alıp tek hanelere düşürmüş bir yönetimiz. Enflasyondaki yükselmenin hem yapısal, hem de dönemsel sebepleri vardır. Küresel gıda fiyatlarındaki yükselişe biraz önce değinmiştim. Ülkeler, bu sene dünya genelinde beklenen kuraklık ve salgının sürüyor olması sebebiyle, gıda stoklarını artırma eğilimindeler. Bu durum, gıda fiyatlarında öngörülebilirliği azaltıyor. Gıda Komitesinin politika önerilerini şekillendirebilmesini ve piyasanın etkin çalışabilmesini temin için veri akışını sağlayacak bir erken uyarı sistemi kuruyoruz. Erken uyarı sistemi üzerinden; üretim, toptan ve perakende aşamasında gıda zincirinin tamamı anlık olarak takip edilerek raporlanacaktır. Sistemin getirdiği anlık veri akışı sayesinde, karar alma hızımız artacaktır.
GIDA İSRAFI ENGELLENECEK,GIDA FİYAT İSTİKRAR KOMİTESİ KURULACAK VE HAL YASASI YASALAŞACAK
Gıda tarafında kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçiyoruz. Büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki, ülkemizde yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Üretilen sebze ve meyvelerin en az yüzde 25’i, çeşitli safhalarda israf oluyor. Hizmet sektöründe işletme başına israf, yılda 4 tonun üzerindedir. Bu gidişata dur demek için harekete geçiyoruz. Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştiriyoruz. Bu ürünleri Dijital Tarım Pazarına dahil ederek, hızla alıcılarla buluşmasını sağlıyoruz. Dijital Tarım Pazarı sayesinde her ölçekteki çiftçi, ürünü için pazar bulabilecek, tüketici ve esnaf da istediği kalitede ürün tedarik edebilecektir. Sebze ve meyvede zaiyatı azaltan soğuk zincirleri daha fazla destekliyoruz. Gıda Bankacılığı Sistemini cazip hale getirerek yaygınlaştırıyoruz. Tarımsal üretimde öngörülebilirliği artırmak ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için, sözleşmeli tarım mekanizmaları geliştiriyoruz.İşlenmemiş gıda fiyatlarında aracılık maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacak Hal Yasası ile ilgili çalışmaları da hızla tamamlıyoruz. Yıllık cirosu 500 milyar lira olan gıda sektöründe yaşanan israfı, sadece yüzde 2 azaltsak, 10 milyar liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Bu gelişme, suni fiyat dalgalanmalarının da önüne geçecektir. Hiç şüphesiz enflasyonla mücadeleye sadece gıda fiyatları perspektifinden bakmıyoruz. Enflasyonda risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek, gerekli politikaları belirlemek ve yönetmek için Fiyat İstikrarı Komitesi’ni tesis ediyoruz. Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ticaret ve Tarım Bakanlıklarının yer alacağı bu komitenin, enflasyonla mücadelede etkinliği artıracağına inanıyoruz. Enflasyonla mücadelede beklentilerin yönetilmesi ve enflasyon ataletinin kırılması da özel bir öneme sahiptir. Bu amaçla, kamunun yönettiği ve yönlendirdiği fiyatlardaki artışlar, gerçekleşen enflasyon yerine hedef enflasyona göre yapılacaktır.
BANKACILIKTA REFORM VE DİJİTAL PARA İÇİN ALT YAPI HAZIRLIĞI
Finansal istikrarın sağlanması ve finans sektörünün geliştirilmesi de öncelikli konularımız arasındadır. Türk Bankacılık Sistemi; sermaye yeterliliği, likidite, kârlılık ve aktif kalite gibi finansal sağlamlık göstergelerinde, pek çok ülkeye kıyasla güçlü bir görünüme sahiptir. Sektörün sahip olduğu gücü koruyup, bağışıklığını daha da kuvvetlendirmek istiyoruz. Salgının gecikmeli yansıyabilecek olumsuz etkilerini şimdiden bertaraf etmek ve bankacılık sektörünün aktif kalitesini daha da iyileştirmek üzere bazı tedbirler alıyoruz. Bu tedbirlerin başında, sorunlu kredisi bulunsa da yaşama şansı olan şirketlerin doğru yönlendirilmesi geliyor. Sıkıntı yaşayan şirketlerin hayatta kalabilmelerini temin için, bankacılık sektöründe operasyonel yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonlarının oluşturulmasını teşvik ediyoruz. Ayrıca, sorunlu kredilere yönelik Girişim Sermayesi Fonlarının kurulması amacıyla mevzuat altyapısı oluşturuyoruz. Varlık yönetim şirketlerinin rekabetçi ve kurumsal bir yapıda faaliyet gösterebilmeleri için, bu şirketlere uygulanan damga, harç ve kaynak kullanımını destekleme fonu kesintisi istisnasını süresiz hale getiriyoruz. Böylece, bankacılık sektörünün aktif kalitesini iyileştirirken, borçlular için de daha hızlı, esnek ve düşük maliyetli çözümler üretilmesini sağlıyoruz. Diğer yandan, katılım finans sektörünün gelişimini hızlandıracak yeknesak bir kanuni düzenleme hazırlıyoruz. Bu düzenlemeyle; katılım finans sektörü tek çatı altında toplanırken, sektöre yönelik bir Merkezi Danışma Kurulu da hayata geçiyor. Uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizması kuruyoruz. Finans sektörünün kurumsal altyapısını geliştirmek için de bir dizi adım atıyoruz. Bu maksatla, ülkemizin tüm kredi ve risk verilerinin toplandığı Risk Merkezini yeniden yapılandırıyoruz. Kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan TROY’u, ayrı bir şirket çatısı altına alıyoruz. Amacımız, bu alanda muadilleriyle rekabet edebilecek güçlü bir yerli markanın oluşmasını sağlayarak, dışarıya ödediğimiz komisyonları azaltmaktır. Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz. Tüketiciyi koruyacak bir gözetim mekanizması tesis ederek, bankalarla müşterileri arasındaki ilişkileri daha şeffaf bir yapıya kavuşturuyoruz. Finans sisteminin bir diğer sacayağı olan sermaye piyasaları alanında da önemli düzenlemelerimiz olacaktır.
HALKA ARZ SÜRECİ KOLAYLAŞACAK, TAHVİL GARANTİ FONU KURULACAK
Şirketlerin finansman ihtiyaçlarını özkaynakla yapmalarını teşvik ederek, halka arz süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Sermaye piyasalarında ürün çeşitliliğini artırmak için Proje Finansmanı Fonu ve Projeye Dayalı Menkul Kıymetlere ilişkin düzenlemeleri tamamlıyoruz. Böylece altyapı, ulaşım, enerji, haberleşme ve sağlık alanlarındaki projelerin sermaye piyasaları yoluyla da finanse edilmesini sağlıyoruz. Hatta bu yatırımlara vatandaşlarımızın da iştirak edebilmesini mümkün hale getiriyoruz. Çevreye duyarlı yatırımların finansman imkanlarını çeşitlendiriyoruz. Uluslararası finans piyasalarında yoğun talep gören yeşil tahvil piyasasına dönük altyapıyı oluşturarak, bu ihraçları da teşvik ediyoruz. Yenilenebilir enerji, temiz içme suyu, karbon emisyonunu azaltan elektrikli ya da hibrid ulaşım araçları gibi yatırımlar, bu tür ihraçlarla finanse edilebilecektir. Reel sektör şirketlerimizin tahvil ihraçlarını özendirmek için Tahvil Garanti Fonu kuruyoruz. Bu fon, herhangi bir temerrüt durumunda yatırımcılara paralarının bir kısmını alma garantisi verecektir. Sağlanan garanti sayesinde, hem tahvil ihraç eden şirketler daha düşük maliyetle tahvil çıkarılabilecek, hem de yatırımcı talebi artacaktır. Şirketlerimizden, kısaca özetlediğim bu imkanlardan en iyi şekilde faydalanarak, işlerini geliştirmelerini, büyütmelerini ve istihdamı artırmalarını bekliyoruz.
BİREYSEL EMEKLİLİK YAYGINLAŞTIRILACAK, 18 YAŞ ALTINDAKİ ÇOCUKLARA DA BİREYSEL EMEKLİLİK DÖNEMİ BAŞLAYACAK
Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, Bireysel Emeklilik Sisteminin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlıyoruz. Sektörün 18 senede gösterdiği performans, sistemin halkımız nezdindeki konumunu güçlendirmiştir. İçinden geçtiğimiz dönem bize, bu alanda yeni reformların vaktinin geldiğini gösteriyor. Bireysel Emeklilik Sistemini çok daha geniş kesimlere yaygınlaştırıyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25’ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın sisteme girebilmesinin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Böylece, tasarruf alışkanlığının ve finansal okur-yazarlık bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasını teşvik ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak için, bu süreci yüzde 25 devlet katkısıyla destekleyerek, kamunun üzerine düşen sorumluluğu da yerine getiriyoruz. Sandık, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 yılı sonuna kadar Bireysel Emeklilik Sistemine aktarımına imkan veriyoruz. Ayrıca sistemi; eğitim, sağlık ve hayat sigortaları gibi çeşitli tasarruf ürünleriyle entegre ederek, uygun maliyetler ve devlet destekleriyle vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz.
TEKNOLOJİ ODAKLI GENÇ GİRİŞİMCİLER İÇİN FONLAMA PLATFORMLARI HAYATA GEÇECEK
Sermaye ve finans piyasalarında bir diğer önemli adımı genç girişimcilerimiz için atıyoruz. Türkiye, teknolojiyi odağına alan girişimlerde ciddi bir potansiyele sahiptir. Öyle cevval gençlerimiz var ki, oyundan biyoteknolojiye, fintekten siber güvenliğe kadar pek çok alanda, gelecek vadeden teknolojiler geliştiriyor, yenilikçi işlere imza atıyorlar. Gururumuzu kabartan bu gibi projeler aksamasın ve girişimcilik ekosistemi belirli bir olgunluğa erişsin diye, kitle fonlaması platformlarını hayata geçiriyoruz.
CARİ AÇIKLA MÜCADELE İÇİN 3 TEMEL POLİTİKA TAKİP EDİLECEK
Cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceğiz. İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını sağlayarak, potansiyeli olup hiç ihracat yapmamış KOBİ’leri ihracata teşvik etmektir. Üçüncü ve son alanımız ise, sanayide yeşil dönüşümü desteklemektir. Sanayide ithal ara malına bağımlılığımızın yüksekliği ve teknoloji yoğunluğunun arzu ettiğimiz seviyelerde olmaması sebebiyle, ihracatımızın kilogram başına değeri düşüktür. Yapısal cari açıkla mücadele işte bu yüzden önemli, işte bu yüzden gereklidir. Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz. Kredi Garanti Fonu teminatıyla, beşinci ve altıncı bölgelerde yapılacak imalata dayalı, ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz. İmalat sanayimizi küresel değer zincirlerine daha güçlü bir şekilde entegre etmek üzere, hedef ülkeler özelinde destek programlarını uygulamaya koyuyoruz.
YERLİ SAĞLIK ÜRÜNLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEKLENECEK
Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisinin geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.İlaçtan aşıya, medikal cihazlardan biyoteknolojik ürünlere kadar pek çok stratejik malzemenin yurt içi imkanlarla rekabetçi bir şekilde geliştirilmesi ve üretilmesi çalışmaları, bu başkanlığın sorumluluğunda yürütülecektir.
YAZILIM VE ENDÜSTRİ BAŞKANLIĞI KURULARAK YAZILIMDA YERLİLİK DESTEKLENECEK
Benzer şekilde yeni gelişen teknolojilerde de söz sahibi olmak istiyoruz. Bilindiği gibi, dijital dönüşüm ve yapay zekâ temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım bulunuyor. Ekonomide rekabet gücü kazanma, doğru veriye ulaşma, veriyi analiz etme ve en uygun çözümleri geliştirme konusunda da yine yazılım teknolojilerine ihtiyaç duyuyoruz. Ülkemizin bu alandaki kabiliyetleri geliştirmek, genç istihdamını teşvik etmek ve küresel rekabet gücü kazanmak için Cumhurbaşkanlığı himayesinde bir Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz. Bu iki yeni yapı, tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi, sağlıkta ve yazılımda yerlilik oranlarının artmasına hizmet ederek, yurt içi ekosistemi besleyecek ve ülkemize yeni üstünlük alanları kazandıracaktır.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ, ENERJİ BAĞIMLILIĞI VE ENERJİ DESTEKLERİ
Enerjide dışa bağımlılığı azaltan politikaları etkin şekilde uygulamayı sürdüreceğiz. Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişletiyoruz. Elektrik enerjisi depolama tesislerinin kurulmasına yönelik yasal altyapıyı tamamlıyoruz. Doğalgaz piyasasını yeniden yapılandırarak, bu alanı rekabetçi bir temelde geliştiriyoruz. Madencilik, petrol ve doğalgaz arama ve üretiminde yatırım ortamını iyileştiriyor, yatırım güvencesini artırıyoruz. İhraç ürünlerimizin daha hızlı ve daha düşük maliyetle pazarlara erişimi için yurt dışında lojistik merkezleri kuruyoruz. Yeni Nesil İhtisas Serbest bölgelerini faaliyete geçirerek, yüksek teknolojili mal ve hizmet üretiminde kümelenmeyi teşvik ediyoruz. Eximbank’ı, ihtiyaçları ve uluslararası uygulamaları dikkat alarak yeniden yapılandırıyoruz. Aynı şekilde Kredi Garanti Fonunu da, katma değeri yüksek üretimi ve nitelikli istihdamı uygun maliyetli selektif kredilerle destekleyecek şekilde geliştiriyoruz.
İSTİHDAM İÇİN FİNANSAL DESTEK SUNULACAK
Türkiye, gücünü genç ve nitelikli insan kaynağından alan bir ülkedir. Taşı sıksa suyunu çıkartacak enerjiye sahip, dinamik, üretken, kabiliyetli ve kıpır kıpır bir gençliğimiz var. Bu evlatlarımızın istihdamını artırmak ve yeteneklerini geliştirmek için kolları sıvıyoruz. Mesleki Eğitim Merkezlerini gençler için cazip kılmak amacıyla, çocuklarımızın kalfalık döneminde aldıkları ücretleri yükseltiyoruz. Bu merkezlerde eğitim gören öğrencilerin ücretlerini, kamu olarak üstleniyor ve sanayici üzerindeki yükü kaldırıyoruz. İşgücümüzü geleceğin alanlarına bugünden yönlendirmek için il il sektörel beceri haritaları oluşturuyoruz. Geleceğin mesleklerinde yeni iş imkanları oluşturmak için İŞKUR desteklerinde revizyona gidiyoruz. Gençlerin dijital yetkinliklerini geliştirebileceği uzun dönem staj programlarını destekliyoruz.Mevcut istihdam teşviklerinin etkinliklerini gözden geçirerek, mükerrerliğe sebep olan uygulamaları belirliyor, sistemde sadeleştirmeye gidiyoruz. Salgının istihdam piyasalarında oluşturduğu tahribatı gidermek için İlave İstihdama Finansman Desteği adıyla yeni bir destek modeli getiriyoruz. Yeni destekten likidite sıkıntısı çeken mikro ve küçük ölçekli firmalarımız faydalanabilecektir. Buna göre firmalar; istihdama kattıkları her bir ilave kişi için Kredi Garanti Fonu kefaletiyle, 24 ay vadeli, ilk 6 ayı ödemesiz 100 bin liralık kredi kullanabilecektir. En fazla 5 kişiye kadar olan bu uygulamada, taahhüdünü yerine getiren firma, ilave istihdam için yıl boyunca ödediği sosyal sigorta ve işsizlik sigortası primlerini kredi finansman maliyetinden düşebilecektir. Bir başka ifadeyle, istihdam oluşturan firmalar bankalardan çok daha düşük finansman maliyetiyle kredi kullanma imkanına kavuşacaklardır. Nakdi Ücret Desteğinden yararlanıp, çalışanını tekrar istihdama dahil eden işverenler, gereken şartları taşımaları durumunda, İlave İstihdama Finansman Desteğini de kullanabileceklerdir.
EKONOMİ KOORDİNASYON KURULU VE FİNANSAL İSTİKRAR KOMİTESİ KURULACAK
Makroekonomik istikrara ilişkin reformlarımızı, yapısal politikalarla tamamlıyoruz. Yapısal reformlarımızın ilkini, kamuda kurumsal yapının güçlendirilmesi oluşturuyor. Bu anlayışla, ekonomideki tüm gelişmeleri yakından izlemek ve yönetmek amacıyla iki yeni yapı kuruyoruz. Bunlardan birincisi, Cumhurbaşkanı Yardımcımızın Başkanlığında çalışacak Ekonomi Koordinasyon Kuruludur. İkincisi ise, Hazine ve Maliye Bakanımızın Başkanlığında faaliyetlerini yürütecek Finansal İstikrar Komitesidir. Yeni oluşturacağımız bu yapılarla, ekonomi ve finans politikalarımızda şeffaflığı, öngörülebilirliği ve koordinasyonu artırarak, iletişim mekanizmalarını güçlendiriyoruz. Kamu yönetimine olan güveni en üst seviyeye çekmek ve alınan kararların kalitesini artırmak için üst düzey kamu görevlerine atanmada aranan mesleki tecrübe şartlarını güçlendiriyoruz. Kamu görevlileri, kadrolarına bağlı pozisyonları dışında, en fazla bir kurumun yönetim veya denetim kurullarında görev alabileceklerdir. Türkiye İstatistik Kurumunu ilişkili kuruluş haline dönüştürüyoruz. Diğer yandan, üretken yatırımların artması sağlamak için özel sektörde öngörülebilirliği güçlendirecek adımlar atıyoruz. Yatırımcıların kamu uygulamalarından kaynaklanabilecek risklerini en aza indirerek, asli işlerine, yani yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata odaklanmalarını sağlıyoruz. Özel kesim yatırımlarını kolaylaştırmak ve hızlandırmak için Yatırım Uyuşmazlığı Kurumunu faaliyete geçiriyoruz. Oluşturacağımız bu yeni sistem sayesinde, yatırımcının idare ile karşılaştığı ihtilaflı konular hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulacaktır.
SADE,ANLAŞILIR VE CAZİP YENİ BİR YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ GELİŞTİRİLECEK
Yatırım teşvik sistemimizi, sade, anlaşılır ve çok daha cazip bir yapıya dönüştürüyoruz. Yeni teşvik sisteminde, öz sermaye ağırlıklı gerçekleştirilen, yüksek katma değerli ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımlara, daha fazla destek sağlıyoruz. Yatırım teşviklerinde uygulanan SGK prim desteği sürelerini, gençlerin ve kadınların istihdamı durumunda artırıyoruz. Nakdi teşvikleri de içeren, seçici ve daha etkin desteklere yöneliyoruz. Girişimcilere, özellikle yatırım döneminde daha yoğun destek sağlayarak, projelerin daha çabuk hayata geçmesinin önünü açıyoruz. Büyük yatırımlarda, kısmi tamamlamayla birlikte hak kazanılan “yatırıma katkı tutarına” yeniden değerleme yapma imkânı veriyoruz. Böylece yatırımcımızın yararlanacağı teşvikin değerini koruyoruz. Ayrıca yatırımların devletçe finanse edilen kısmının daha hızlı karşılandığı bir sistem oluşturuyoruz. Bu kapsamda yatırıma bağlı olarak elde edilen devlet katkısının diğer vergilerden de belirli oranlarda mahsup edilmesini sağlıyoruz. Devlet desteklerinde kamu kaynaklarının etkinliğini ve verimliliğini artırmak için, tüm destek uygulamalarının ilke ve esaslarını belirleyen, etki değerlendirmesi yapılmasını mümkün kılan bir çatı mevzuat oluşturuyoruz.
İÇ TİCARETTE REKABETÇİLİK GÖZETİLECEK
İç ticarette rekabetçiliği artıracak ve ticareti kolaylaştıracak uygulamaları da hızla hayata geçiriyoruz. Perakende ticarette haksız ticaret uygulamalarının ortadan kaldırılması amacıyla, Avrupa Birliği mevzuatına uygun yeni düzenlemeler yapıyoruz.
KOOPERATİFÇİLİK KANUNU DÜZENLENECEK
Kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının daha şeffaf ve profesyonel bir yönetim yapısına kavuşması için Kooperatifçilik Kanununda düzenlemeler yapıyoruz.
DİJİTAL PİYASALARDA ADİL VE REKABETÇİ BİR ORTAM OLUŞTURULACAK
Dijital piyasalarda rekabetçi ve adil bir ortam oluşturarak, büyük platformların güçlerini kötüye kullanmalarının önüne geçiyoruz. Bu platformlarda tutulan verilerin amacı dışında ya da rekabeti kısıtlayacak şekilde kullanılmasını önleyecek tedbirleri alıyoruz. Dijital pazar yeri platformlarında ürünlerini satışa sunan firmaların haklarını koruyacak düzenlemelere gidiyoruz. Böylece en küçük girişimcinin dahi dijital piyasalarda faaliyetini güvenle yürütebilmesini temin ediyoruz.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLECEK
Yurt dışına veri aktarılmasına yönelik Avrupa Birliği düzenlemeleriyle uyumlu olarak, Kişisel Verilerin Korunması Kanununda değişiklikler yapıyoruz.
PİYASA GÖZETİM VE DENETİM KURUMU KURULACAK
Piyasa Gözetimi ve Denetimi alanında da çok yenilikçi bir adım atıyoruz. Gözetim ve denetim sorumluluğunun farklı idarelere dağılmış olması, hem mükerrer işlemlere yol açıyor, hem de hızlı hareket edilmesine engel oluyor. Bunun için, tüketicinin korunması, kayıtlılığın artması ve piyasada haksız rekabetin etkin bir biçimde önlenmesi amacıyla bağımsız bir Piyasa Gözetim ve Denetim Kurumu kuruyoruz. Piyasada adil ve rekabetçi bir ortam oluşmasını temin edecek bu kurum, bağımsız düzenleme ve denetim yapma yetkisine de sahip olacaktır. Ayrıca bu kurum çatısı altında, özel sektörün ve tüketicilerin de temsil edildiği bir Piyasa Gözetimi ve Denetimi Koordinasyon Kurulu da oluşturuyoruz.